meydana gelmek

"meydana gelmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	meydana gelmek	happen f.
Today I would like to sound a contrary note and welcome something that has happened recently in Mozambique. Bugün bunun tam tersini söylemek ve yakın zamanda Mozambik'te meydana gelen bir olayı memnuniyetle karşılamak istiyorum. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	meydana gelmek	occur f.
A contagious effect can occur between one country and others and it is possible that capital flows will fluctuate. Bir ülke ile diğerleri arasında bulaşıcı bir etki meydana gelebilir ve sermaye akışlarının dalgalanması mümkündür. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	meydana gelmek	take place f.
Today's report will quickly be overtaken by events which take place long after the report has seen the light of day. Bugünün raporu, raporun gün ışığına çıkmasından çok sonra meydana gelen olaylar tarafından hızla geride bırakılacaktır. More Sentences
General
4	Genel	meydana gelmek	result f.
If the permafrost starts to thaw in the north many kinds of disasters will result. Kuzeyde donmuş topraklar çözülmeye başlarsa birçok felaket meydana gelecektir. More Sentences
5	Genel	meydana gelmek	come about f.
I wonder how it came about. Onun nasıl meydana geldiğini merak ediyorum. More Sentences
6	Genel	meydana gelmek	come f.
Fruits come from flowers. Meyveler çiçeklerden meydana gelir. More Sentences
7	Genel	meydana gelmek	be f.
Now and in the future, aid can be given at once when disasters strike. Şimdi ve gelecekte, felaketler meydana geldiğinde hemen yardım yapılabilir. More Sentences
Phrasals
8	Öbek Fiiller	meydana gelmek	come about f.
The accident came about through my carelessness. Kaza, benim dikkatsizliğim nedeniyle meydana geldi. More Sentences
Idioms
9	Deyim	meydana gelmek	come about f.
The accident came about through my carelessness. Kaza benim dikkatsizliğim yüzünden meydana geldi. More Sentences
Technical
10	Teknik	meydana gelmek	take place f.
The war took place almost three and a half years ago. Savaş neredeyse üç buçuk yıl önce meydana geldi. More Sentences
General
11	Genel	meydana gelmek	come off f.
12	Genel	meydana gelmek	arise from f.
13	Genel	meydana gelmek	eventuate f.
14	Genel	meydana gelmek	ensue f.
15	Genel	meydana gelmek	transpire f.
16	Genel	meydana gelmek	consist of f.
17	Genel	meydana gelmek	come to pass f.
18	Genel	meydana gelmek	see the light of day f.
19	Genel	meydana gelmek	originate f.
20	Genel	meydana gelmek	grow up f.
21	Genel	meydana gelmek	come into existence f.
22	Genel	meydana gelmek	hap f.
23	Genel	meydana gelmek	consist f.
24	Genel	meydana gelmek	occurring f.
25	Genel	meydana gelmek	begin f.
26	Genel	meydana gelmek	become a reality f.
27	Genel	meydana gelmek	come in existence f.
28	Genel	meydana gelmek	ingenerate f.
29	Genel	meydana gelmek	emanate f.
30	Genel	meydana gelmek	pass off f.
31	Genel	meydana gelmek	arise f.
32	Genel	meydana gelmek	pass f.
33	Genel	meydana gelmek	chance [obsolete] f.
34	Genel	meydana gelmek	rely in [obsolete] f.
35	Genel	meydana gelmek	upstart f.
36	Genel	meydana gelmek	evene f.
37	Genel	meydana gelmek	betime f.
38	Genel	meydana gelmek	break f.
39	Genel	meydana gelmek	light f.
40	Genel	meydana gelmek	give f.
41	Genel	meydana gelmek	operate f.
42	Genel	meydana gelmek	cook f.
43	Genel	meydana gelmek	discradle f.
Phrasals
44	Öbek Fiiller	meydana gelmek	pass on f.
45	Öbek Fiiller	meydana gelmek	well up f.
46	Öbek Fiiller	meydana gelmek	roll around f.
47	Öbek Fiiller	meydana gelmek	come on f.
48	Öbek Fiiller	meydana gelmek	foam up f.
Colloquial
49	Konuşma Dili	meydana gelmek	be a go f.
50	Konuşma Dili	meydana gelmek	happ f.
Idioms
51	Deyim	meydana gelmek	come down the pike f.
Politics
52	Siyasal	meydana gelmek	bring about f.
Technical
53	Teknik	meydana gelmek	result in f.
54	Teknik	meydana gelmek	occupy f.
Archaic
55	Eski Kullanım	meydana gelmek	redound f.
56	Eski Kullanım	meydana gelmek	befortune f.
57	Eski Kullanım	meydana gelmek	fortune f.

"meydana gelmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	kaza meydana gelmek	(accident) to happen f.
Yet we still persist in allowing accidents to happen in the workplace. Yine de işyerinde kazaların meydana gelmesine izin vermekte ısrar ediyoruz. More Sentences
2	Genel	kaza meydana gelmek	(accident) to occur f.
Too many major accidents have continued to occur since the adoption of the first directive in 1976. 1976 yılında ilk direktifin kabul edilmesinden bu yana çok sayıda büyük kaza meydana gelmeye devam etmiştir. More Sentences
Common Usage
3	Yaygın Kullanım	-den meydana gelmek	consist f.
General
4	Genel	tekrar meydana gelmek	resurge f.
5	Genel	arıza meydana gelmek	go out of order f.
6	Genel	birdenbire meydana gelmek	spring up f.
7	Genel	arıza meydana gelmek	break down f.
8	Genel	büyük bir ihtimalle meydana gelmek	be slated f.
9	Genel	tasman meydana gelmek (binada)	settle f.
10	Genel	akabinde meydana gelmek	supervene upon f.
11	Genel	akabinde meydana gelmek	supervene on f.
12	Genel	kaza meydana gelmek	(accident) to take place f.
13	Genel	tekrar meydana gelmek	recur f.
14	Genel	-den meydana gelmek	arise from f.
15	Genel	-den meydana gelmek	come out of f.
16	Genel	-den meydana gelmek	consist of f.
17	Genel	-den meydana gelmek	result from f.
18	Genel	meydana gelmek (bir olay/bir durum meydana geldikten sonra başka bir şey)	supervene f.
19	Genel	binada tasman meydana gelmek	settle f.
20	Genel	meydana gelmek (bir olay/bir durum sürerken başka bir şey)	supervene f.
21	Genel	-den meydana gelmek	originate in f.
22	Genel	sorun meydana gelmek	trouble to come f.
23	Genel	sorun meydana gelmek	problem to come up f.
24	Genel	sorun meydana gelmek	problem to occur f.
25	Genel	sorun meydana gelmek	problem to arise f.
26	Genel	-den oluşmak/meydana gelmek	form from something f.
27	Genel	tekrar meydana gelmek	reoccur f.
28	Genel	yoktan meydana gelmek	come out of nothing f.
29	Genel	büyücülükle meydana gelmek	witch f.
30	Genel	beraber meydana gelmek	co-occur f.
31	Genel	buklelerden meydana gelmek	ringlet f.
32	Genel	yarışma sonucu meydana gelmek	go f.
33	Genel	derecelerden meydana gelmek	gradation f.
34	Genel	aniden meydana gelmek	overtake f.
35	Genel	zaman içerisinde meydana gelmek	ingender f.
36	Genel	sık sık meydana gelmek	interlard f.
37	Genel	(belirli şekilde) meydana gelmek	conceive f.
38	Genel	arada meydana gelmek	interlude f.
39	Genel	(olayların veya dönemlerin) arasında meydana gelmek	intervene f.
40	Genel	sonucunda meydana gelmek	follow f.
41	Genel	belirli şekilde meydana gelmek	shape f.
Phrasals
42	Öbek Fiiller	durumda değişiklim meydana gelmek	fall in f.
43	Öbek Fiiller	durumda değişiklim meydana gelmek	fall into f.
44	Öbek Fiiller	bir şeyden dolayı meydana gelmek	arise from something f.
45	Öbek Fiiller	bir şeyden dolayı meydana gelmek	arise out of something f.
46	Öbek Fiiller	(bir şeyden) dolayı meydana gelmek	arise out of (something) f.
47	Öbek Fiiller	birilerinden/bir şeyden meydana gelmek	consist of someone or something f.
48	Öbek Fiiller	(bir şeyden) meydana gelmek	consist of (something) f.
49	Öbek Fiiller	-den oluşmak/meydana gelmek	form from f.
50	Öbek Fiiller	(bir şeyin) büyümesiyle/gelişmesiyle meydana gelmek	grow out of (something) f.
51	Öbek Fiiller	beraber meydana gelmek	construe with f.
52	Öbek Fiiller	beraber meydana gelmek	collocate with f.
53	Öbek Fiiller	beraber meydana gelmek	cooccur with f.
54	Öbek Fiiller	beraber meydana gelmek	co-occur with f.
55	Öbek Fiiller	beraber meydana gelmek	go with f.
Colloquial
56	Konuşma Dili	'-den meydana gelmek	be comprised of f.
57	Konuşma Dili	(bir şeyden) meydana gelmek	be comprised of (something) f.
Idioms
58	Deyim	tekrar tekrar meydana gelmek	come around f.
59	Deyim	(sonucu olarak) meydana gelmek	make for f.
60	Deyim	-den meydana gelmek	lie in f.
Technical
61	Teknik	aynı zamanda meydana gelmek	synchronize f.
62	Teknik	aynı zamanda meydana gelmek	synchronise f.
63	Teknik	belirli bir maddeden meydana gelmek	consist f.
Archaic
64	Eski Kullanım	kazayla meydana gelmek	mischance f.
65	Eski Kullanım	sonucu olarak meydana gelmek	incur f.